نتائج البحث

MBRLSearchResults

mbrl.module.common.modules.added.book.to.shelf
تم إضافة الكتاب إلى الرف الخاص بك!
عرض الكتب الموجودة على الرف الخاص بك .
وجه الفتاة! هناك خطأ ما.
وجه الفتاة! هناك خطأ ما.
أثناء محاولة إضافة العنوان إلى الرف ، حدث خطأ ما :( يرجى إعادة المحاولة لاحقًا!
هل أنت متأكد أنك تريد إزالة الكتاب من الرف؟
{{itemTitle}}
{{itemTitle}}
وجه الفتاة! هناك خطأ ما.
وجه الفتاة! هناك خطأ ما.
أثناء محاولة إزالة العنوان من الرف ، حدث خطأ ما :( يرجى إعادة المحاولة لاحقًا!
    منجز
    مرشحات
    إعادة تعيين
  • الضبط
      الضبط
      امسح الكل
      الضبط
  • مُحَكَّمة
      مُحَكَّمة
      امسح الكل
      مُحَكَّمة
  • السلسلة
      السلسلة
      امسح الكل
      السلسلة
  • مستوى القراءة
      مستوى القراءة
      امسح الكل
      مستوى القراءة
  • السنة
      السنة
      امسح الكل
      من:
      -
      إلى:
  • المزيد من المرشحات
      المزيد من المرشحات
      امسح الكل
      المزيد من المرشحات
      نوع المحتوى
    • نوع العنصر
    • لديه النص الكامل
    • الموضوع
    • بلد النشر
    • الناشر
    • المصدر
    • الجمهور المستهدف
    • المُهدي
    • اللغة
    • مكان النشر
    • المؤلفين
    • الموقع
35 نتائج ل "Qurʼan Manuscripts."
صنف حسب:
Reading the Qur'an in Latin Christendom, 1140-1560
Selected byChoicemagazine as an Outstanding Academic Title Most of what we know about attitudes toward Islam in the medieval and early modern West has been based on polemical treatises against Islam written by Christian scholars preoccupied with defending their own faith and attacking the doctrines of others. Christian readings of the Qur'an have in consequence typically been depicted as tedious and one-dimensional exercises in anti-Islamic hostility. InReading the Qur'an in Latin Christendom, 1140-1560, Thomas E. Burman looks instead to a different set of sources: the Latin translations of the Qur'an made by European scholars and the manuscripts and early printed books in which these translations circulated. Using these largely unexplored materials, Burman argues that the reading of the Qur'an in Western Europe was much more complex. While their reading efforts were certainly often focused on attacking Islam, scholars of the period turned out to be equally interested in a whole range of grammatical, lexical, and interpretive problems presented by the text. Indeed, these two approaches were interconnected: attacking the Qur'an often required sophisticated explorations of difficult Arabic grammatical problems. Furthermore, while most readers explicitly denounced the Qur'an as a fraud, translations of the book are sometimes inserted into the standard manuscript format of Christian Bibles and other prestigious Latin texts (small, centered blocks of text surrounded by commentary) or in manuscripts embellished with beautiful decorated initials and elegant calligraphy for the pleasure of wealthy collectors. Addressing Christian-Muslim relations generally, as well as the histories of reading and the book, Burman offers a much fuller picture of how Europeans read the sacred text of Islam than we have previously had.
Qur'ans of the Umayyads : a first overview
\"For the first time, the dramatic changes the Qur'anic code underwent during the Umayyad period (660-750 C.E.) are analysed and presented on the basis of a selection of material in good part unpublished. In 'Qur'ans of the Umayyads', François Déroche offers a chronology of the various developments which marked the period, in an approach combining philology, art history, codicology and palaeography. The conclusions he reaches challenge the traditional account about the writing down of the Qur'an and throw a new light on the role of the Umayyads in its handwritten diffusion.\" -- Back cover.
“The Grace of God” as evidence for a written Uthmanic archetype: the importance of shared orthographic idiosyncrasies
This paper takes a novel approach to the question of when and how the text of the Quran was codified into its present form, usually referred to as the Uthmanic text type. In the Quran the phrase niʿmat allāh/rabbi-ka “the grace of god/your lord” can spell niʿmat “grace” either with tāʾ or tāʾ marbūṭah. By examining 14 early Quranic manuscripts, it is shown that this phrase is consistently spelled using only one of the two spellings in the same position in all of these different manuscripts. It is argued that such consistency can only be explained by assuming that all these manuscripts come from a single written archetype, meaning there must have been a codification project sometime in the first century. The results also imply that these manuscripts, and by extension, Quran manuscripts in general, were copied from written exemplars since the earliest days.
In search of ʻAlī ibn Abī Ṭālib's codex : history and traditions on the earliest copy of the Qurʼān
\"The history of the text of the Qur'an has been a longstanding subject of interest within the field of Islamic Studies, but the debate has so far been focused on the Sunni traditions about the codices of Caliphs Abu Bakr and 'Uthman b. 'Affan. Little to no attention has been given to the traditions on 'Ali b. Abi Talib's collection of the Qur'an. This book examines both Shi'i and Sunni traditions on the issue, aiming to date them back to the earliest possible date and, if possible, verify their authenticity. To achieve this, the traditions are examined using Harald Motzki's isnad-cum-matn method, which is recognised as an efficient tool in dating the early Islamic traditions and involves analysis of both matn (text) and isnad (chain of transmission) with an emphasis on finding a correlation between the two\"--back cover.
Vatikan Kütüphanesi’ndeki Kur’ân elyazmaları üzerine biçim ve içerik açısından bir araştırma
Kur’ân metninin yazım tarihi, vahyin nüzul dönemiyle başlamaktadır. Kur’ân tarihi araştırma alanlarından biri olan elyazması Kur’ân nüshaları, Müslüman ve Batılı araştırmacıların ilgisini çekmiştir. Birçok müze ve kütüphanede elyazması Kur’ân nüshaları mevcuttur. Her bir nüshanın imlâ özellikleri, hattı, tezyini, cildi, varak ve satır sayısı, ait olduğu yıl gibi farklı karakteristiği bulunmaktadır. Bu makale Vatikan Kütüphanesi’nin Vaticani arabi, Borgiani arabi, Barberiniani orientali ve Rossiani Koleksiyonlarında bulunan 110 adet Kur’ân elyazması üzerine yapılmış bir araştırmadır. Bu elyazmalarının tarihleri, I/VII. yüzyıl (?) ile XIII/XIX. yüzyıllar arasında değişmektedir. Çalışmamız, bu yazmaların bazı temel fiziksel ve muhteva özelliklerini kronolojik olarak ele almayı ve tarih boyunca Kur’ân metninin yazım özelliklerini tespit etmeyi amaçlamaktadır. Makalede Kur’ân yazmalarının sûre başlıklarında yer alan farklı sûre isimleri ve sûrelerin Mekkî veya Medenî olmasına dair bilgiler de incelenmiştir.
Vatikan Kütüphanesi’ndeki Kur’ân Elyazmaları Üzerine Biçim ve İçerik Açısından Bir Araştırma
Kur’ân metninin yazım tarihi, vahyin nüzul dönemiyle başlamaktadır. Kur’ân tarihi araştırma alanlarından biri olan elyazması Kur’ân nüshaları, Müslüman ve Batılı araştırmacıların ilgisini çekmiştir. Birçok müze ve kütüphanede elyazması Kur’ân nüshaları mevcuttur. Her bir nüshanın imlâ özellikleri, hattı, tezyini, cildi, varak ve satır sayısı, ait olduğu yıl gibi farklı karakteristiği bulunmaktadır. Bu makale Vatikan Kütüphanesi’nin Vaticani arabi, Borgiani arabi, Barberiniani orientali ve Rossiani Koleksiyonlarında bulunan 110 adet Kur’ân elyazması üzerine yapılmış bir araştırmadır. Bu elyazmalarının tarihleri, 1/7. yy. (?) ve 13/19. yy. arasında değişmektedir. Çalışmamız, bu yazmaların bazı temel fiziksel ve muhteva özelliklerini kronolojik olarak ele almayı ve tarih boyunca Kur’ân metninin yazım özelliklerini tespit etmeyi amaçlamaktadır. Makalede Kur’ân yazmalarının sûre başlıklarında yer alan farklı sûre isimleri ve sûrelerin Mekkî veya Medenî olmasına dair bilgiler de incelenmiştir.Özet: Her bir Kur’an elyazmasının farklı karakteristiği vardır. Bu özellikler mushaf yazımı ve Kur’ân tarihi alanlarında kıymetli bilgiler sunmaktadır. Elyazma bir mushafın yazımında tercih edilen hat, mürekkep renkleri, ciltleri, serlevha Kur’ân sayfasının özellikleri, ketebe sayfasında yer alan açıklamalar, sûre başlarında sûre isimlerinin, Mekkî-Medenî bilgisinin ve âyet sayılarının mevcut olup olmaması, metinde âyet numaralarının yazılıp yazılmaması, cuzʾ, ʿaşr, ḥizb vb. bilgilerin sayfa kenarlarında yer alıp almaması gibi konular mushaf yazımı konusuna kaynaklık teşkil etmektedir. Bununla birlikte her bir sûrenin başlığında yer alan sûre isimleri, âyet sayıları ve Mekkî-Medenî bilgisi, ayrıca kıraat farklılıkları tefsîr usûlü araştırmalarına; âyette geçen bir kelimenin anlamına dair bazı nüshaların sayfa kenarlarında yer alan açıklamalar ise âyetlerin tefsîrlerine katkılar sağlamaktadır.Bu makalede Vatikan Kütüphanesi’nin Vaticani arabi, Barberiniani orientali, Borgiani arabi ve Rossiani koleksiyonlarında mevcut 110 adet Kur’ân elyazması incelenmektedir. Vaticani arabi 73, Borgiani arabi 25, Barberiniani orientali 11 ve Rossiani 2 adet elyazma Kur’ân veya Kur’ân cüzleri içermektedir. Bu araştırma için her bir nüsha incelenmiştir; ancak makalenin sınırları göz önünde bulundurularak bazı yazmaların tespit edilebilen fiziksel ve muhteva özelliklerine yüzyıllarına göre kronolojik olarak yer verilmiştir. Araştırmada Giorgio Levi della Vida (1886-1967) ve Carlo Alberto Anzuini’nin katalog kayıtlarına müracaat edilmiştir. Ayrıca makalede sûre başlıklarında yer alan sûre isimleri ve Mekkî-Medenî bilgisi incelenmektedir.Kütüphane’ye farklı coğrafyalardan gelen Kur’an yazmalarında en fazla kullanılan hat çeşitleri şunlardır: Maġribī (19 yazma) ve nesiḫ-Osmanlı (66 yazma). Maġribī nüshaların temel özellikleri şu şekildedir: Bu yazmalarda metinlerin koyu kahverengi, harekelerin koyu kırmızı, şedde ve cezmlerin mavi mürekkepli, hemze işaretlerinin turuncu yazılması ve âyet sonlarının tezyinli daire şeklinde olması 6-7/12-13. yy. nüshalarında görülmektedir. Aynı özellikler 8/14. ve 9/15. yy. yazmalarında da mevcuttur. Bu maġribī nüshalar içerisinde secde kelimesinin, secde âyetinin hizasında yazılması da bir 6-7/12-13. yy. mushafında yer almıştır (Borg. Ar. 51).Nesiḫ-Osmanlı nüshaların temel özellikleri şöyledir: Âyet sonlarının kırmızı mürekkeple üçgen şeklinde üç nokta ve ters virgüle benzeyen bir formda belirtilmesi 9/15. yy. nüshalarında bulunmaktadır (Vat. Ar. 195). Bu yüzyıl elyazmalarında âyet sonlarında âyet numaraları yazılmamıştır. Bununla birlikte günümüz mushaflarında mevcut özelliklerin kadim örneklerini bu yüzyıla ait bir yazmada (Vat. Ar. 195) görmek mümkündür. Bunlar: Vakıf işaretleri kırmızı yazılmıştır. Secde ibaresi, secde âyetinin bulunduğu satırın sonunda siyah mürekkeple belirtilmiştir. Ḥizb kelimesinin sayfa kenarında yazılmış olduğu görülmektedir. Sûre başlıklarında sûrenin ismi, Mekkî-Medenî bilgisi ve âyet sayısı yer almaktadır. Sayfa sonlarında taʿḳībe bulunmaktadır. 10/16. yy. Kur’an yazmalarının sonunda ve ilk kez hatim duasının yer aldığı (Barb. Or. 72) görülmüştür. Bu yüzyıla ait bir nüshanın (Barb. Or. 72) sûre başlıklarında “Mekkî” yerine “Mekke’de nâzil oldu” veya “Medenî” yerine “Medine’de nâzil oldu” ifadeleri yer almaktadır. Bir 11/17. yy. elyazmasında (Borg. Ar. 184) cuzʾ numaralarının rakamla da yazılmış olduğu görülmektedir. Yazma mushaflarda “ربع حزب, نصف حزب” gibi ibareleri 12/18. yüzyılda görmekteyiz.Yazmaların sûre başlıklarında yer alan sûre isimleri, yaygın olarak bilinenlerden farklı olabilmektedir. İncelediğimiz elyazmalarında otuz dokuz sûre farklı isimlerle yer almıştır. İbrâhîm Sûresi’nin el-ḫalīl; es-Secde Sûresi’nin sûretu’l-ḫarīr; Sebe Sûresi’nin es-seyyāḥūn; Mücâdele Sûresi’nin cādele; et-Tekvîr Sûresi’nin el-ʿişār; eş-Şems Sûresi’nin ve’l-leyli iẕā yaġşā; el-Hümeze Sûresi’nin lumeze; el-Mâûn Sûresi’nin miskīn; el-İsrâ Sûresi’nin esrā, et-Tekasür Sûresi’nin el-meḳābir ve el-ḳabr; el-İnsan Sûresi’nin selāsilā ve el-Mutaffifîn Sûresi’nin el-ebrār şeklinde isimlendirilmesi de klasik kaynaklarda tespit edilememiştir.Kur’ân elyazmalarının sûre başlıklarında, sûrelerin Mekkî veya Medenî olduğuna dair açıklamalar bulunmaktadır. Ancak her bir elyazmasında bu özellik bulunmamaktadır. Başlıklarında Mekkî-Medenî bilgisi yer alan nüshalarda ise her sûrede bu bilginin yer almadığı yazmalar söz konusudur. Diğer taraftan çok ayrıntılı Mekkî-Medenî bilgisi yer alan nüshalar da mevcuttur. Sûrelerin Mekkî veya Medenî oluşuna dair ‘ulûmu’l-Kur’ân literatürünün aktardığı ihtilafların, incelediğimiz elyazmalarında da yer aldığı görülmektedir. Sûre başlıklarında Mekkî-Medenî bilgisi bulunan nüshalarda, sadece Mekkî oldukları kaydedilen 47 sûre hariç diğer sûrelerin hem Mekkî hem de Medenî olduklarına dair bilgiler mevcuttur. Yazmalarda sadece Medenî olduğu zikredilen bir sûre bulunmamaktadır. Dolayısıyla bir sûrenin nüzul dönemine dair Medenî olup olmadığı konusunda daha çok ihtilaf olduğu anlaşılmaktadır. İncelediğimiz elyazmaları içinde bir sûrenin Mekkî ya da Medenî olduğuna dair detaylı bilgiler içeren nüshalar bulunmaktadır. Bunlar arasında Vat. Ar. 1484 (9/15. yy.) şu özelliğiyle dikkat çekmektedir: Bu yazmanın sûre başlıklarında sadece Mekkî veya Medenî bilgisi değil, varsa müstesna âyetler de zikredilmektedir. Örneğin bu bilgi el-En‘âm Sûresi’nin başlığında şöyle kaydedilmiştir:  “سورة الانعام نزلت جملة واحدة بمكة الا ثلث ايات انزلت بالمدينة قوله قل تعالوا أتل ما حرم ربكم عليكم لعلكم تتقون”. Müstesna âyetlerin zikredildiği diğer sûreler şunlardır: En-Nahl, el-Hac, eş-Şuarâ, Lokmân, es-Secde ve ez-Zümer. Vat. Ar. 1588 (11-12/17-18. yy.) sûrelerin başlıklarında müstesna âyetlerin sadece sayısını zikretmekte, ancak hangi âyetlerin olduğunu belirtmemektedir. Örneğin, “el-İsrâ: مكية و قيل مدنية غير ثلث ايات”.Vat. Ar. 1597 numaralı elyazma Kur’ân’ın sûre başlıklarında âyet, kelime ve harf sayılarına dair ayrıntılı bilgiler mevcuttur. Örneğin en-Nisâ Sûresi’nin başlığında şunlar yazmaktadır: “اياتها ق ع اختلافها ب كلماتهاغج ذ م ه حروفها غيول”. Bu açıklamada yer alan Arapça harflerin bir sayı değeri (ebced) vardır. Buna göre sûrenin âyet sayısı 170, bir önceki veya bir sonraki âyetle birleştirilip birleştirilmemesinde ihtilaf olanların sayısı 2, kelime sayısı 3.745 ve harf sayısı 16.030’dur.Yazma mushaflar üzerinde tashihler yapılmıştır. Bu düzeltmeler yazım esnasında da olmuş olabilir ya da yazım aşaması bittikten sonra mushafın, tedavüle girmeden, mukabele edilmesi sırasında fark edilerek yapılmış olabilir. Kur’ân yazmaları üzerinde görülen bu yazım hataları ezberden yazılmış olma ihtimalini düşündürmektedir. Yazım esnasında müşabihine kayma söz konusu olabilmiştir. Başka bir nüshaya bakarak yazan bir müstensih de benzer hatalar yapabilir.Sonuç olarak, Kur’ân elyazmaları üzerine yapılan incelemeler mushaf yazımının farklı özelliklerini ortaya çıkarmaktadır. Türkiye’de lisansüstü düzeyde tefsir tezlerinin sayısı artmakla birlikte genelde Kur’an yazmalarını, özelde kadim bir Kur’an elyazmasını inceleyen doktora tezi henüz yapılmamıştır. Konuya dair bir yüksek lisans tezi ise yakın dönemde tamamlanmıştır. Dolayısıyla İslâmî ilimler alanında Kur’an yazmalarının muhteva ve fiziksel özelliklerini ele alan lisansüstü düzeyde derslerin ihdas edilmesi Kur’an tarihi ve tefsir araştırmalarını güçlendirecektir.